- Tarih : 30 Ağustos 2016, 15:48
- Okuma : 1437
Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi ve ESGÜMER Müdürü Prof. Dr. Hilmi Sabuncu, iş güvenliği ve sağlığının önemini, anlattı.
İş sağlığı ve güvenliği alanı çok önemli bir alan. Bir o kadar da ihmal edilmiş ve gerekenlerin yapılmadığı bir alan olarak görünüyor.
Bu alan neyi çerçeveliyor? Kimler bu alanla ilgidir. Mevzuat yeterli mi? Yasal sorunlar var mı, varsa doğru giderilebiliyor mu? Bu alanın uzmanlarını kimler yetiştirmeli? Sertifika programları uzmanlık için yeterli mi? Belediyeler işin neresinde ne kadar varlar?
Aklımızda onlarca soru var. Bu sene Üsküdar Üniversitesi ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ için öğrenciler alıyor. Uğur canbolat Bu konuyu Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi ve ESGÜMER (İş Sağılığı, İş Güvenliği ve Çevre Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Hilmi Sabuncu ile konuştu.
Bu alan yeterince biliniyor mu?
Yasal olarak, çok eskilere dayanan İş Sağlığı ve Güvenliği alanı, üniversitelerimizde yeterince ele alınmadığı ve yeterince öğretim üyesi yetiştirilmediği için, maalesef yeterince ve doğru olarak bilinmiyor.
Nerelerde kafalar karışıyor daha çok?
Örneğin işin yapılması esnasında işle ilgili güvenlik ile işi yapanın güvenliği tamamen karıştırılıyor? Veya çalışanın sağlığının korunması ve geliştirilmesi alanının çok bilimli bir hizmetle yapılması gereği göz ardı edilerek, bu görevler sadece bugün yanlış ifade edilen ‘İş Güvenliği Uzmanı’ ile işyeri hekiminin görevi imiş gibi sınırlandırılıyor.
Terminoloji sorunu da var mı?
Felaket bir şekilde terminoloji hataları var. İş Güvenliği ve İş Sağlığı alanları, birbiri ile ilişkili ve fakat sistem açısından birbirinden çok farklı sistemler.
Nasıl?
Gelişmiş ülkelerde, bir işletmede, İş Güvenliği – İş Sağlığı ve Çevre sağlığı sistemleri ayrı ayrı ifade edilmiştir. Bu sistemler ayrı ayrı kurulmuştur. Bu konular için çeşitli uzmanlık dalları ifade edilmiş ve çalışma alanına kazandırılmıştır.
Kafalar henüz karışık anlaşılan. Çok kısa ve anlaşılır biçimde istesem ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ kavramını nasıl anlatırsınız?
Tabir yanlış olunca tanımı da yanlış olur. İş Sağlığı Kavramı, bilimsel olarak “Çalışanın Sağlığı ve Güvenliğidir” yerine koyarsanız, “Çalışanın sağlığı ve Güvenliği ve Güvenliği” garip bir kavaram ortaya çıkar.
Sağlık nedir peki? Neden güvenlik ile yan yana kullanıyorsunuz?
“Sağlık” birçok girdiden üretilen bir çıktıdır. Girdilerden biri de Güvenliktir. “Sağlık ve güvenliğin yan yana kullanılması, ancak güvenliğin sağlıkla ilişkisinin ifade edilmesidir. Aynen para girdi, sağlık çıktı ise, “Sağlık ve Para” kavramı sadece bu boyutunun incelenmesi demektir. Keza, hukuk girdi, sağlık çıktı ise “Sağlık ve hukuk” ifadesi, sağlığın sadece hukuksal boyutunun incelendiğini gösterir.
Yani? Biz bundan ne anlamalıyız?
Yani şu; bilimde veya yasalarda, daha evrensel kavramlar kullanılmalıdır. “İş Sağlığı” kavramı, oldukça evrenseldir. Ve çalışanın Sağlığı ve Güvenliğini ifade edebilmektedir. “İş Güvenliği” kavramı evrenseldir. İşin güvenli bir şekilde nasıl yapılacağını ifade eder. “Çevre Sağlığı” evrensel bir kavramdır. Çevredeki tüm canlı ve cansız varlıkların, sağlığını ve güvenliğini ifade eder.
Kültürümüzde iş yeri kutsal kabul edilir. Ekmek teknesi olarak da nitelenir. Nasıl bakarsınız bu yaklaşıma?
İSG açısından işyeri kavramı da farklı ve daha evrensel algılanmalıdır. Sadece belli ruhsatlar alınmış, prosedürleri belirlenmiş işyerleri, “İşyeri” olarak düşünülmemeli, iş yapılan her alan “İŞYERİ” olarak kabul edilmelidir. Örneğin, çoğunlukla hanımlarımızın, çalıştığı evlerimiz, bir işyeri olarak kabul edilmemektedir. Ev kazaları, endüstriyel iş kazaları ile aynı boyuttadır. Ama biz bir ev kazasını, bir iş kazası olarak niteleyemeyiz. Çünkü, ulusal kültürümüz, henüz o boyuta ulaşamamıştır. Hatta sigortalı olmayan ev çalışanlarımızın kazaları da gizli kalmaktadır.
İnsan yaşamının büyük kısmı işyerinde geçiyor. Çalışan ile iş yeri arasında sizce duygusal bir iletişim gelişiyor mu zamanla?
Evet bu öyle bir duygusal bağ ki işinizle iletişiminizde yaşadığınız sorunlar, performansınızı, motivasyonunuzu ve hatta sağlığınızı etkileyebiliyor.
O halde bir kültürden bahsedebiliriz rahatlıkla…
Evet, ben kültürü şöyle tanımlıyorum, “İnsanın sahibi olduğu her şey, onun kültürüdür”. Olayları evrensel boyutta düşünme yetisi, ancak kültür düzeyinizin, yani bir anlamda sahip olduğunuz bilgi düzeyinizin boyutuna bağlıdır. Bazen içinde bulunduğunuz kalıplar da, kültürünüzün boyutunu olumsuz yönde etkileyebilir.
Nasıl bir kültürdür bu?
İSG kültürü de, önce İş Sağlığı ve Güvenliği kavramlarının her biri konusunda sahip olunan bilgiye bağlıdır. Kalıplar veya mesleki şövenizm bu kültürün en önemli düşmanlarıdır. Her meslek İSG alanı benim alanım derse, alanın evrenselliğini ve çok bilimli bir çaba istediğini kavrayamaz veya kavratamaz.
İşyeri kavramını yeniden tanımlamaya gerek var mı?
Yok, iş yapılan (Para kazanılsın veya kazanılmasın) her yer, “İşyeri”dir . Çünkü biz olaya “iş yapanın sağlığını, bu süreç nasıl etkilemektedir?” sorusunun yanıtını aramak üzere bakacağız.
O halde iş sağlığı konusunu da açalım biraz. Ne demek iş sağlığı?
Çok net olarak “Çalışanın Sağlığı ve Güvenliği” demektir. Biz, işverenin para kazanmak için, kurduğu ve sorumlu olduğu işinin güvenliği ile uğraşmayız. İşveren, kendi işinin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için, gerekli meslekleri ve uzmanları seçecektir. Biz, sadece ve sadece “Çalışanın Sağlığı ve Güvenliği” için uğraşırız. Bu ideolojiyi en iyi şekilde uygulamak için, bilgi edinir ve gayret ederiz.
İş sağlığı konusu kimler için önemli?
Başta ulusumuz için önemli. Sağlığı ve güvenliği sağlanmış bir çalışan, en iyi üretendir. Yani “Kutsal İnsan” dır. Çalışan ve üreten insana yapılan hizmet, en önemli hizmetlerden biridir. Sevgili Hocam Prof. Dr. Turhan Akbulut’un bir sözü daima kulaklarımdadır. “Çalışan sağlığı ve ekonomi kısır bir döngüdür, Çalışan sağlığı olumsuz etkileniyorsa, ekonomi de olumsuz etkilenir veya ekonomi olumsuz etkilenirse, çalışan sağlığı da olumsuz etkilenir” derdi. Bizlerin temel görevi, çalışma ortamından gelebilecek olumsuzlukları yok etmek veya minimuma indirmektir.
İş sağlığı konusundan belediyeler mi sorumlu bakanlık mı?
Bütün işyeri yöneticileri sorumludur. Çalıştırdığınız her çalışanın sağlığından ve güvenliğinden sorumlusunuz. Çalışanın Sağlığı ve Güvenliği konusunda yasa yapma yetkisi Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı’ nındır. Fakat İş Güvenliği konusu, yapılan işin niteliğine göre, farklı Bakanlıkların standartlarıyla yönetilir. Örneğin Hastanelerde İş Güvenliği, Sağlık Bakanlığı standartlarına göre yönetilir ve yasa yapma yetkisi Sağlık Bakanlığınındır.
Güvenlik kelimesini de İş Sağlığına ilave ettiğimizde bu çerçeveye neler girer?
Örneğin, bir makinanın bakım ve onarımı, bir kalite ve İş Güvenliği sorunudur. Ama bakım ve onarıma giren kişinin sağlığı ve güvenliği, Bir İş Sağlığı Yönetim sistemi sorunudur.
Hocası olduğunuz Üsküdar üniversitesi bu konuda nerede duruyor?
Üsküdar Üniversitesi, bütün çalışmalarında insan odaklı bir üniversitedir. Kendi çalışanına, kendi bilim adamına güvenen, fikirlerine değer veren bir üniversitedir. Yani, kısaca, benim yanımda duruyor.
Derslerinizin içeriklerini neler olacak kısaca alabilir miyiz?
Her eğitim şeklinde ders sayılarımız değişiyor. Yüksek lisansımızda, 20’ye yakın değişik zorunlu dersimiz var. Çalışma ortamındaki zararlı etkenleri, insan sağlığını ve çevredeki zararlı etkenleri ölçüp değerlendirecek ve tedbir alacak nitelikte meslek insanları yetiştirmek için gerekli her türlü dersimiz var.
Zaman zaman basında yer alan tershane haberlerini hatırlıyorum. Sizin alanınızla bağlantısı var mı?
Tabii ki, tersaneler, çalışan sağlığının olumsuz etkilendiği çalışma koşullarına sahip, hiç sağlıklı ve güvenlikli olmayan ağır ve tehlikeli iş kollarındandır.
Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında ne gibi eksikler var maddeler halinde alabilir miyiz?
Bu sorunun cevabı sayfalar sürebilir, isterseniz bu konuyu tek başına inceleyebiliriz veya İlgililer WEB sayfamızdan yayınlarımızı okuyarak bilgilenebilirler. Ülkemizdeki en önemli eksik, iyi bir ölçme değerlendirme yapılacak, veri tabanlarının olmayışıdır.
Çalışma Bakanlığı emekli müfettişleri de bu konularda kültür merkezlerinde vs seminerler veriyorlar. Televizyonlarda programlar yapabiliyorlar. Onaylıyor musunuz?
Tabii ki, onlarla yarattığınız bir ortamda, karşılaşıp halkın huzurunda tartışıp, doğrularda birleşmeyi çok isterim.
Sanırım pek onaylamıyorsunuz? Neden? Temel yanlış nerede?
Şu anda temel yanlış, İş Güvenliği ile Çalışanın güvenliğini karıştırıyor olmaları, Dünyanın hiçbir yerinde bu şekli olmayan “İş Güvenliği Uzmanları”nın sertifika kursları ile yetiştiriliyor olmasıdır.
-Şöyle sonlandıralım. Türkiye iş sağlığı ve güvenliği konusunun ne kadar farkında?
Cumhuriyetten bu yana, teknolojideki gelişmeye paralel olarak İSG alanında bir gelişme maalesef olamadı. Ben 44 yıllık hocayım, 20 yıl önce, ülkemizin gelişememesinin nedenlerini nüfus artışına ve göçlere bağlarken, son 20 yılda, ülkemizin ölçme değerlendirme sorunlu bir ülke olduğunu anladım. Hangi alanda olursa olsun güvenilir bir veri tabanı bulamazsınız. Sistemlerin gelişmesi, kontrol ve düzeltmelere bağlıdır.
Kaynak : http://www.yazete.com/
-
İş güvenliği ile ilgili olarak yeni başladığım inşaat için sizden aldığım tüm ürünlerden memnunum. Herkese tavsiye ederim.
Arif Demirİnşaat